HEKİMSEN Logo

HEKİMSEN | Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları Kamu Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası

Depremzede Hekimlerimizin Talepleri, Sorunları ve Gerekçeleri | HEKİMSEN

Ülkemizde meydana gelen ve asrın felaketi olarak tanımlanan ve özellikle Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya illerini etkileyen deprem felaketleri meydana gelmiştir. Bu felaketler dolayısıyla bazı şehirler neredeyse yok olmuş ve genel hayat durma noktasına gelmiştir. Depremzede hekimler sorunlarının bir an önce çözülmesini beklemektedir. Hekimsen, her zaman hekimlerimizin yanındadır.

Talepler

  1. Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya illerinde uzmanlık eğitimi öğrencilerinden talebi olanlar için idarenin takdir yetkisine bırakılmaksızın şartsız, kalıcı nakil imkanı tanınması.
  2. Kalıcı nakil hakkı tanınmaması halinde ise idarenin takdir yetkisine bırakılmaksızın en az 2-3 yıl süreli olacak şekilde sadece asistan hekimin talebi doğrultusunda şartsız nakil imkanı tanınması.

Sorunlar ve Gerekçeleri

Ülkemizde meydana gelen ve asrın felaketi olarak tanımlanan ve özellikle Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya illerini etkileyen deprem felaketleri meydana gelmiştir. Bu felaketler dolayısıyla bazı şehirler neredeyse yok olmuş ve genel hayat durma noktasına gelmiştir. Bununla birlikte bu başvurumuzun konusu edilen 4 ildeki asistan hekimlerin durumunu anlatmaya çalışacağız.

Bilindiği üzere genel hayatın durma noktasına ulaştığı gibi, resmi kurum ve kuruluşlar çalışamaz hale gelmiş, bu kapsamda üniversiteler kapanmış ve üniversite hastanelerinde ise eğitim-öğretim de durmuştur.

  • Bir ilimizin hastane binası ciddi bir şekilde hasar almıştır. Dekanlık ve bölüm anabilim dalı hocaları tarafından online eğitim yapılması, ancak bu eğitimin de “asistan hekimler tarafından hazırlanan makalelerin birbirlerine gönderilmesi” şeklinde olacağı ifade edilmiştir. Hatta asistan hekimler örneğin psikiyatr branşında eğitmen hocalarından online eğitim verilmesi talebinde bulunmuş olup; hocalarından “tabi ki olur, sizler hazırlanır ve anlatırsanız biz de online toplantıya katılırız” şeklinde karşılık almışlardır.
  • Üniversite hastanelerinde eğitim veren eğiticiler dahi hali hazırda bu şehirlerde kalmamakta ve mümkün olduğunca şehre gelmemektedirler. Nitekim eğiticilerin dahi olmadığı ve bulunmak istemediği üniversite ve hastanelerinde eğitim alma imkanı bulunmamaktadır.
  • Asistan hekimler hastanelerine dönüşümlü olarak ve 1 ayda sadece 2 veya 3 kez nöbetleşe gitmektedirler. Bu 2-3 günlük süreçte de uzmanlık eğitimi verilmemekte, uzmanlık eğitimi gibi zor ve kapsamlı bir eğitime bir katkı da sağlanmamaktadır. Hatta 06/02/2023 tarihinden itibaren hekimler, uzmanlık eğitiminde gerilemişlerdir.
  • Özellikle Hatay ve Adıyaman illerinde ilk 40 gün çadır dahi sağlanamamıştır. Ayda 2-3 gün gidilen günlerde ise herkese çadır ve konteyner sağlanamadığından, birbirini tanımayan en az 4 kişi tek odalı aynı konteynerda kalmaktadırlar. Konteyner içinde görsellerini de sunduğumuz üzere yatak, mutfak, wc, dolap, banyo vb. hiçbir şey bulunmamaktadır.Ayrıca en önemlisi soğuk hava koşullarında ısıtıcı ve elektrik dahi bulunmamaktadır. Wc ihtiyaçları için bulunduğu konteynerdan uzak mesafede kalan petrol ofisi vb yerlere gitmek mecburiyetinde kalan asistanlar bulunmaktadır. İnsani yaşam standartları dahi sunulmayan bu alanda hem çalışma ve hem de uzmanlık eğitimi alma zorunda bırakılmaktadırlar.  Elektrik dahi bulunmayan bu şehirlerde asistan hekimlerin öğrenci olması ve uzmanlık eğitimini gereği gibi alması olasılığı bulunmamaktadır.
  • Bazı branşlarda örneğin psikiyatrda kons. nadiren bulunmakta ve dolayısıyla uzmanlık eğitimine katkı sağlayacak bir yol kat edilmemektedir. 
  • Asistan hekimler tarafından Sağlık Bakanlığına ve TUK’a veya idareye sunulan dilekçeler hususunda bir cevap alınamamış, bazı dilekçeler ilgili merciine iletilmemiş ve mağduriyetleri giderek artmıştır.
  • Zaten bu illerde yaşayan asistan hekimler ile kıdemli asistanların çoğunlukla nakil talepleri olmadığı için; talep eden asistan hekimler için kalıcı nakil imkanı sağlanması halinde sağlık hizmetinde herhangi bir aksama meydana gelmeyecektir. Talebi olmayan hekimler ve yine uzmanlar tarafından verilen sağlık hizmeti bu illerde yeterli olacaktır.
  • Nakil talebi konusunda TUK 15/03/2023’te karar vermiştir ancak en çok 6 ay süre ile sınırlandırılmış ve bu nakil konusunda yetki tamamen idarenin kendisine verilmiştir. Dolayısıyla bazı üniversitelerde bu hakkın süre fark etmeksizin hiçbir şekilde kullandırılmayacağı asistan hekimlere açıkça ifade edilmiştir. Bazı üniversite ve branşlarda ise sadece 3 aylık süre ile ve sadece bazı kişilere(örneğin sadece 2 kişiye)bu hakkın kullandırılacağı beyan edilmiş, aksine başkaca bir uygulamaya gidilmeyeceği bildirilmiştir. Bazı üniversitelerde ise görevlendirmeye gidilmesi halinde ihtisas süresinin uzayabileceği veya döner sermaye ödenmeyeceği asistanlara söylenmiş ve taleplerinden vazgeçirilmeye çalışılmıştır.Dolayısıyla Rektörlük/Dekanlık/Anabilim dalı yetkilileri TUK kararına rağmen eşit, adil ve asistan hekimlerin talepleri doğrultusunda işlem yapmamış, asistan hekimlerin durumlarını ve eğitim hakkını göz ardı etmiştir. Dolayısıyla nakil hususunda tamamen idareye takdir hakkı tanınması nedeniyle 15/03/2023 tarihli TUK kararının asistan hekimler lehine işlerliği kalmamıştır. 
  • Asistan hekimler üniversitesinden ve özellikle hocalarından uzmanlık eğitimini karşılayacak şekilde eğitim/ders talep etmişlerse de karşılığını alamamışlardır. Ayda 2-3 kez olacak şekilde esnek mesai yapılmaya devam edilmiş ve bu mesailerde de uzmanlık eğitimine katkı sağlayacak bir bilgi verilememektedir.
  • Eğitici hocalar ve uzmanlar ayda sadece 2 gün bu illere gelmekte ancak hayat ve çalışma şartlarının imkansız halde olması dolayısıyla kendileri de bu illerde kalmamaktadırlar. Çoğunlukla kendi güvenlikleri için ve kendilerini önceleyerek sadece 1 gün kalıp, kendi yerine kıdemli asistanları çalıştırmakta ve şehirden ayrılmaktadırlar. Hocaların ve uzmanların olmadığı, bulunmadığı ve mümkün olduğunca kısa süreli kaldığı bu yerlerde nitelikli eğitim değil, temel düzeyde uzmanlık eğitiminin alınması imkansız hale gelmiştir.
  • Halihazırdaki durumda bu 4 ilde nüfus %20-50’ye kadar düşmüştür. Dolayısıyla nüfusun tamamının bulunduğu tarihlere kıyasla şu an sağlık hizmeti gerektirir büyük bir nüfus zaten bu illerde bulunmamaktadır.Dolayısıyla uzmanlık eğitimi alan ve öncelikle öğrenci olan asistan hekimlerin, sağlık hizmeti verdiği ve nitelikli uzmanlık eğitimi alabilecekleri bir nüfus da bulunmamaktadır. Halihazırdaki durumda asistan hekimler bu illerde İHTİYAÇ FAZLASIDIRLAR. Kalan %20-50 nüfusa uzman hekimlerin, pratisyen hekimlerin, dhy ile atanan hekimlerin ve yine bu illerde kalmak isteyen asistan hekimlerin sağlık hizmeti vermesi yeterli gelecektir. Devlet hastaneleri de zaten poliklinik hizmeti vermektedirler. Bazı üniversite hastaneleri ve bazı branşlarda(örneğin üroloji) tek bir uzman hekimin olması dahi yeterli gelebilmektedir. Dolayısıyla asistan hekimlere gerçek bir ihtiyaç bulunmamaktadır. Nitekim gelen hastalar da imkanların olmaması nedeniyle başka illere sevk edilmektedirler. Hastaneye gelen hasta sayısı esnek çalışma sisteminde 3 günde sadece 5-6 kişidir ve bu kişiler de sarı-yeşil alanda hizmet almaktadırlar; yeterli sayıda ve süreçte vaka alınamadığından uzmanlık eğitimine katkı sağlayacak bir gelişme bu itibarla sağlanamamaktadır. Kaldı ki asistan hekimlerin sağlık hizmetinin devamını sağlamak yükümlülükleri yoktur. Asistan hekimlerin tek yükümlülükleri eğitimlerini üst düzeyde almak ve başarılı olabilmektedir. Sağlık hizmetinin yürütülmesi sorumluluğu uzman hekimlerdedir. 
  • Uygulamalı eğitim, özellikle el pratiği gerektiren bazı branşlarda ise asistan hekimler çok daha fazla sıkıntı yaşamaktadırlar. Çoğunlukla ameliyat vakası alınmamakta Uygulamalı, sürekli, çeşitli ve sayısı yüksek olacak şekilde vaka ve eğitim almadıkları halde asistanlıkları tamamen işlevsiz olacaktır.
  • Asistan hekimlerin taleplerinin kabul edilmemesi halinde verdikleri tüm emekleri ve mücadeleleri sona erecek ve büyük bir kısmı istifa etmek zorunda kalacaklardır.
  • Tez verme aşamasına gelip henüz tez konusu alamamış, tezi başlamamış, bu ağır koşullar ve sıkıntılar nedeniyle tezlerini hazırlayamamış asistan hekimler bulunmaktadır. Bu koşulların devam etmesi ve taleplerinin kabul görmemesi halinde ise cezalı duruma düşeceklerdir. Tez uzatma seçeneği ise bu ağır koşullarda yaşayan, eğitim görmeye çalışan ancak karşılığını bulamayan asistan için bir seçenek değildir. Nitekim bu koşullarda psikolojik olarak dahi iyi değildirler. Bu halde ülkenin diğer illerinde bulunan asistan hekimlerden her yönüyle geride kalmış ve nitelikli, süresinde bir eğitim alamayacakları için eşitsiz-adaletsiz bir sonuç doğacaktır.
  • Yaşam hakkının, insan onuruna yakışır şekilde yaşamanın dahi sorgulandığı, imkanların bulunmadığı bu 4 ilde asistan hekimlerden yaşaması, kalıcı olarak çalışmaya devam etmesi beklenemeyecektir. Bu koşullarda dahi önceliği eğitim almak ve uzman olmak olan asistan hekimlerin talepleri makul, adil, hakkaniyete uygun olup, öğrenci olmanın gereğidir.
  • Bu koşullarda dahi önceliği eğitim almak ve uzman olmak olan asistan hekimlerin talepleri makul, adil ve hakkaniyete uygun olup, öğrenci olmanın gereğidir.

Anahtar Kelimeler: Depremzede Hekimler, Depremde Asistan Hekimler, Ohal Asistan Geçiş Hakkı, Deprem Sebebi İle Asistan Geçiş, Tus Eğitim Hakkı, Tıpta Uzmanlık Deprem, Depremde Hekimler, Depremde Uzmanlık Eğitimi, Tıpta Uzmanlık Geçiş, Tıpta Uzmanlık Kurum Değişikliği, Deprem Hastane Değişikliği, Deprem Tıpta Uzmanlık

Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları
Kamu Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası

2024 © HEKİMSEN | Artık Hekimsen Var
AllJect Design & Development & SteelSoft | Developed with for HEKİMSEN